3 Temmuz 2019 Çarşamba

müzik aletleri fuarı

EQ ve filtrelerle çalışırken frekans aralıklarını tanımak, bu aralıklarda neler olup bittiğini bilmek aşırı önemlidir. İnsan kulağının duyduğu frekans aralığı teorik şekilde 20 Hz ile 20 kHz şekilde kabul edilir. Teorik şekilde diyorum nedeni ise bilhassa üst frekansların duyumu kişiden insana değişiyor. Bunda yaş ve duyum üstündeki hasarlar da ciddi rol oynuyor. Yaş ilerledikçe üst frekansların duyumunda azalmalar oluyor. Diğer yandan devamlı yüksek sese maruz kalan şahıslarda de üst frekanslardan başlayarak duyma kayıpları oluşuyor. Yaş konusunda yapılabilecek bir şey bulunmaz ama yüksek ses konusu için çokça dikkatli olmalı ve duyumumuzu korumaya büyük İtina göstermeliyiz.

Esas konumuz olan frekans aralıklarına arka dönecek olursak, 20 Hz – 20 kHz, yalnız biraz daha aşağıya inip 16 Hz – 20 kHz arasını kabaca beşe bölebiliriz:

'Müzik ruhun gıdasıdır' müzik aletleri tabiri de kulağımıza tanıdık olduğu kadar yavan değildir aslında. Müzikteki farklı frekanslar insanı mesut edebilir, rahatlatabilir, sinirlendirebilir ve streslere sokabilir. Ses dalgalarının yarattığı titreşimlerin su moleküllerini değiştirebildiğini biliyoruz. Vücudumuzun %80'ni suyla kaplı olduğundan, müzikten fiziksel olarak etkilenmemek de aşırı zor bir durum.

Peki şuan TV'de, radyoda, dinlediğimiz her müziğin altında bir komplonun yattığından bahsetsek? Ersin İpek, hazırladığı yazıda, bu komplonun nasıl çıktığını ve bu zamana kadar nasıl ilerlediğini anlatıyor. Biz de sizin için, bu yazıdan hareketle zehirli müziğin detaylarını listeleyelim istedik.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder